Zeytinyağının kalitesi, zeytinin hasat edilmesinden başlayarak tüm adımlarda gösterilen hassasiyete yüksek oranda bağlıdır. Zeytinyağı, ana yapısının güçlü olmasının yanı sıra, çok miktarda antioksidan içermesi nedeniyle aslında en dayanıklı yağların başında gelmektedir. Gerekli işlemler yerine getirilerek elde edilen kaliteli zeytinyağının, sağlığımıza faydalı minör maddelerini kaybetmeden tüketilmesi önem arz etmektedir. Özellikle ambalajlandıktan sonra tüketilinceye kadar hangi koşullarda bekletildiği, saklandığı da bu kaliteyi oldukça etkilemektedir. Hal böyleyken, uygun çevresel şartlarda yüksek kaliteyle üretilen yağların bu durumlarını koruması için saklandığı koşulların da belirli standartlarda olması gerekmektedir. Tüketileceği aşamaya kadar zeytinyağının saklanması sırasında en önemli etmenler; ışık, sıcaklık, hava ve zamandır. Tüm bu etmenlerin giderilmesi ve uygun koşulların sağlanması zeytinyağının dayanıklılığını artıracaktır.

Diğer yandan, kalite kaybını en aza indirebilmesi açısından kullanılan ambalaj da çok önemlidir. Özellikle şeffaf ambalajlar içerisinde saklanan zeytinyağları güneş ışığına maruz kaldığında kalitesi düşer, tat ve kokusu değişir. Bu nedenle zeytinyağının, renkli şişelerde veya kaliteli laklı tenekelerde saklanması bu duruma bir önlem olarak tercih edilebilir. Bu bağlamda, doğrudan ışık görmeyen, 18 oC ila 20 oC arasındaki sıcaklıklarda, nemden uzak ve mümkün olduğunca kendi ambalajında dolu olarak saklanması, zeytinyağının bozulmaması yanında tadının da korunması açısından önem taşımaktadır. Özet olarak, zeytinyağı tüketilene kadar hangi ambalajda olursa olsun, nemin olmadığı bir ortamda, ağzı sıkıca kapatılmış şekilde, oda sıcaklığında ve karanlıkta olması kalitesinin korunmasına yardımcı olabilmektedir.